İleri düzeyde obezite sorunu olan hastalarda sık yapılan bir diğer ameliyatımız gastrik veya mide bypasstır. Gastrik bypass ameliyatı oldukça güvenli ve obezite tedavisinde dünya genelinde altın standart kabul edilimektedir. İleri yaşta metabolik hızı düşük, uzun süre oturarak çalışan, tip 2 diabet ve hipertansiyon gibi ek hastalıkları olan hastalarda genellikle daha sık gastrik bypass ameliyatını uyguluyoruz.
Mide bypass yönteminde laparoskopik (kapalı) olarak midede küçük bir kısım bölünüp ince barsakların arka kısmı ile mideyi birleştiriyoruz. Bu şekilde gıda emilim yolunu değiştirip daha hızlı kilo verilmesini sağlıyoruz. Ameliyat sonrası diyette bozulmalar olsa da kilo geri alma olasılığı bu şekilde düşüyor. Midenin kalan kısmı sindirime katılmıyor, ayrıca damar yapısı bozulmadığı için uzun dönemde herhangi bir soruna yol açmamaktadır.
Ameliyat sonrası vitamin ve mineral eksikliği belirgin olmuyor, biz gene de düzenli takiplerle kan testlerini değerlendiriyoruz. Ameliyat sonrası dikiş hatlarından sızma ve kanama % 1, ölüm riski % 0,05’dir. Dikiş hatlarından sızma sonrası tedavi süreci tüp mide kaçaklarına göre daha az zorlayıcı olması bir avantajdır. Mide bypass yöntemi tüp mide ameliyatına göre daha fazla beceri ve deneyim gerektiriyor. Deneyimli ellerde özelikle şeker hastalığı gibi ek hastalıklarımızın tedavisinde oldukça iyi sonuçlar elde ediyoruz.